14 Comments

1. Genç yaşta veda etmiş olsalar da dünyaya büyük şeyler katan, arkalarında büyük işler bırakan insanlar var burada..

2. Gerçekten de kendi alanlarında hepsi başarılı sanatçılar. İsmail hakkı ve Defne Joy’un öldüklerini öğrendiğimde nasıl şoke olmuştum unutamıyorum. Amy Winehouse ise sırları ile hayata gözlerini yumdu…

3. Kazım Koyuncu, Sabahattin Ali, Oğuz Atay…Tabii bu isimlere eklenecek yukarıda başka isimler de var…Tüm bu üretken insanların bana çağrıştırdıkları şey şu: Ne kadar yaşadığın değil, yaşarken neler yaptığın önemli!.. İnsan dediğin yaşarken birşeyleri başarmalı, arkasına baktığında başka insanların hayatına dokunabildiğini hissedebilmeli. İnsan, üretebildiği kadar değerli.

4. Her ölüm erkendir belki ama bazıları için çok daha erken oluyor sanki.
   Genç yaşta ölen isimlere bakarken, gün içinde sık sık selamlaşırken birden öldüğünü duyup donakaldığım tanıdıkları anımsar gibi anımsadım hepsini tek tek.
   Ancak içlerinden biri zar ki,ne zaman kim bilir kaçıncı kez bir kitabını elime alsam ya da bir yerlerde rastlasam, nöbetler halinde vuran bir kedere boğar beni:Oğuz Atay
   Tanpınar’dan sonra adı anılmaya başlansa da pek ortalıkta görünmeyen Türk romancılığını var eden bu daima hüzünlü insan, Tutunamayanlar’ı hediye etti bizlere hatta dünyaya; Anlatım tekniği açısından o ana kadar yapılmamışları, akıl bile edilmemişleri bu eserinde Oğuz Atay cesaretle denedi. Ulyses ne ise Tutunamyanlar da odur. Ancak bu eseri anlayamayan en yakın sözde edebiyatçı dostlarının saldırıları, alayları onu çok üzdü.
   Ben daha çok Tehlikeli Oyunlar’ı severim; gecekonduya düşmüş Türk aydını Hikmet Benol’u kendime dost bilirim.
   Ona “Bazı kelimeler var albayım, bir türlü anlama gelmiyorlar” dedirtirken Oğuz Atay, belki de kendi ölümü ardından yazacaklar bizlere ne hissedeceğimizi söylemişti sanki.
   Hakikaten bazı kelimeler var ki onun yokluğunu yazarken hiçbir anlama gelmiyor; gelemez de zaten

5. Ünlü olmaları bir yana hayatlarında yaşadıkları iniş çıkışları bilmeden erken ya da geç ölüm olduğunu tartışmak pek doğru olmayabilir. Ünlü vasfına sahip olmaları halktan kaynaklı olduğu gibi buna son verme istekleri de halkın yarattığı aşırı sevgi gösterisinden bunalmıştık doğrultusunda ortaya çıkmış olabilir. Pek çok seçenek mevcut. Erken veya geç olması ise derecelendirebileceğimiz bir kriter değil.

6. Hepsinin yaşı çok genç olmasına rağmen bu dünyaya, bizlere çok şey katıp buradan göçtüler. İnsan bazen inanamıyor televizyonda neredeyse her gün gördüğü bu insanların toprak olmasına… hepsinin mekanı cennet olsun. Ölüm ünlü olunca bizi es geçmiyor hayatın kıymetini bilmek gerek.

7. Kısa ömürleri içerisinde büyük ve önemli işler yapmış ve milyonların sevgisini kazanabilmiş kimseler, hepsi çok değerli. Özellikle Barış Akarsu’yu görünce duygulandım. Otuz beş yaşını ömrün yarısı olarak niteleyen ancak kırk altı yaşında vefat eden Cahit Sıtkı, bir belediye çukuruna düşüp hayata gözlerini yuman Orhan Veli ve daha niceleri… Keşke daha fazla yaşayabilseler ve sanatlarını uzun yıllar icra edebilselerdi.

8. Evet, artık aramızda olmadıkları için bizlerin kaybettiği çok şey var, fakat hayatta olup da son bir kaç yıl içerisinde dünyada olup bitenlere şahit olmadıkları için de oldukça şanslılar.. O şarkıları dinlemeyen ya da o şiirleri okumayan var mı? Hayattayken ortaya koydukları eserler bizlerle beraber yarınlara taşınıyor..

9. Her ölüm erkendir hele ki ölen, bir sanatçıysa toplumdaki yansıması daha ağır olmakta. Yukarıdaki isimler arasında erken ölümüyle (hatta öldürüldüğü iddiaya edilir) Sabahattin Ali hem ülkemiz hem de Türk edebiyatı açısından büyük bir kayıp. Yaşasaydı, Kürk Mantolu Madonna gibi daha nice önemli eserler ortaya koyacaktı.

   Televizyon yarışmalarıyla ünlenen isimlerin erken ölümleri de insanı ister istemez üzmekte. Onlardan biri şüphesiz Semra Kaynananın oğlu Ata. Ata’nın talihsiz ölümü, şöhretin ve yarışma programlarının acı yüzünü de ortaya çıkardı ancak televizyon seyircisi olarak bundan ders aldığımız söylenemez.

   Sanatçıların ise ölmediğine, eserleri sayesinde ölümsüzleştiklerine inanıyorum.

10. Ölümün genci yaşlısı yok.Ölüm hak.Önemli olan hayatı belli kurallar doğrultusunda doya doya yaşamak lazım.

11. Öncelikle saygıdeğer dostumuza AIIah kendi katından sonsuz rahmetini ihsan etsin. Onu cennetine buyur edip geride kaIanlarına ve sevdikIerine de boI boI sabırlar versin.Erken yaşta veda etmesine rağmen eserlerini haylen izleyip ve okumak ne güzel . Bizlere ne kadar güzel hatıralar bırakmışlar.

12. Esasında Kobe’yi hiç beğenmez ve sevmezdim. Onun maçlarında hep karşı taraftaki takımı tutar ve onun ne kadar büyük bir oyuncu olduğunu görmezden gelmeye çalışırdım. Ancak gecenin geç bir saatinde aldığım zamansız ölüm haberi ile neye uğradığımı şaşırdım. Adete içimde tarifi olmayan bir sızı oluştu. Sanırım bu duygu pişmanlıktı. Umarım gittiğin yerde kızınla rahatsındır şampiyon. Sana büyük bir özür borçluyum.

13. Her can ölumu tadıcıdır,

14. 65 e kadar olan ölümler erken ölüm sayılır, sonra 66 emeklilik başlar, ki zaten ölüm den daha zordur emeklilik. Yani ölümü beklemek. Ama birde 74 ten sonra gitmemde gitmem diye tutturanlar var, maaşallah,
    ülkemizde en cok normal ölüm yaşı 74 dür. Cevremde ne kadar insan varsa 74 ü gördüler. 74 ten sonra zaten yasamak büyük şans bu yoksul ülkede. Zaten bu yoksullukta fazlasida lazim degil. Allah yinede 80 e kadar güzel saglikli ömürler versin hepimize dilerim. Hadi 5 yilda sürünerek yaşasak 85 te yolcudur abbas baglasan durmaz. Hele tek başınaysan. Markette altina baglamaya bez kalmaz. 90 , 95, 100, 110, 120 de var ama onlar istisnai mucize. Böyleleri kalmadi artik.